7 Temmuz 2012 Cumartesi

22.Hafta

Tatilimizi yaptık geldik, arada bir kaç hafta yazamadım, atladım. Beldibi'nde son derece sakin, dinlenceden ibaret bir tatil yaptık. Kızım ilk kez animasyonun Türk gecesindeki laz müziğinde belirgin bir şekilde ben burdayım dedi :) İlginç bir deneyim sahiden, o zamandan beri artık bol bol kıpırdadığını hissediyorum. Ben burdayım beni unutma yapıyor sık sık.
Herşey daha bir yolunda gibi. Yavaş yavaş iyileştim sayılır. Tatilde sıkıntı çekmedim. Şimdi de fena değil, ki o yaşadıklarımdan sonra çok şükür demekten başka bir şey diyemem. Kolposkopiye girdim bir de tatilden önce smear test sonuçlarım da ısrarla kötü çıkıyordu. Biopsi alınamadığından doktor emin olmak istedi. Neyse ki kanser değilim takip edilecek bir ufak lezyon var sadece. Yani aslında çok şeyler oldu bu ara verilen haftalar boyunca. Sonuçlar hep iyi neyse ki..
Vitaminlerimi, demir haplarımı, beslenmemi ihmal ettim galiba bu arada. Bir süredir daha dikkat etmeye çalışıyorum. Elevit her gün içiliyor artık ve kahvaltıda süt.. Bugünden itibaren de yeniden demir hapına başladım. Kolit esnasında kötü tesir ettiğini hissediyordum. O yüzden ara vermiştim. Demir önemli, bırakmamak gerek. Haftaya da yeni ilaçlar özellikle, balık yağı için konuşacağım doktorumla. 14 Temmuz Cumartesi detaylı ultrason randevumuz var. Bebişimizin iyi olduğunu görüp daha bir rahatlayacağız, güzel haberlerle gelip, yazacağım inşallah. Şimdilik bu kadar...

15 Haziran 2012 Cuma

19. Hafta

  Hala iyileşemedim, hala hastayım. Korkarım geçmeyecek çünkü verilen ilacın işe yaramadığı belli oldu. Perşembe günü 4 lü testimizin sonucunu aldık. Avrasya Hastanesi'nden Dr.Tamer Sözen takip ediyor gebeliğimi. "Gözünüz aydın test sonuçları temiz" dedi. Yine de down sendromu riski 1/331 çıkması, yani sınıra yakın olması keyfimi kaçırmadı değil. Tamer Bey uzun uzun endişe edecek bir şey olmadığını izah etti. Ama işte...
  Hafta sonu yine yüzdük ben, kızım, babası ve kızımın ablası, sonra çok eğlenceli bir akraba düğününe katıldık. Hatta normalde oynamayan ben bol bol oynadım hatta sen otur artık dediler.
  Yani herşey yolunda ve keyifli giderken sil baştan herşey yeniden başladı. Korkuyorum...Kullandığım ilaçlardan korkuyorum, hastalığımın bebeğimi etkilemesinden korkuyorum. Tek düşündüğüm sağlığımız, sanırım böyle giderse 24 Haziran'da planladığımız Kemer tatiline de gidemeyeceğim. Çok mu karamsarım bu dönem sanki?
  Bu hafta olan iyi bir şeylerden de bahsedeyim o zaman. En sonunda hamile yogasına kaydımı yaptırdım. Bu konuda çok mutluyum işte, hep istiyordum. Şimdilik haftada bir kez gideceğim. Bizi rahatlatacağına eminim. İlk ders 19 Haziran'da. Bakalım nasıl geçecek.
  Bir de kıpırda artık bebeğim bu hafta hiçbir şey hissedemedim. Sen aşıla bana umutları...Bir dahaki randevuda detaylı ultrason olacak seni göreceğim, sabırsızlıkla bekliyorum.

5 Haziran 2012 Salı

18. Hafta

17. haftayı atladım, ama bahanelerim var. Zor bir haftaydı benim için hep hastaydım. Hamilelikte vücut direnci düşüyor gerçekten. Bir aksaklık varsa mutlaka bir şekilde patlak veriyor. Detaya girmeden geçen haftayı sersem sepet bir halde tamamladım diye özetleyebilirim. İnşallah bir daha yaşamam.
3 gün önce 4 lü test için kan verdim. Ultrason da yapıldı bebiş gayet iyi görünüyordu. Herşey de yolundaymış çok şükür ki.. 179 gram olmuş ve artık yüzde doksan değil, yüzde yüz kız :) Doktorun "Artık çıkmasın zaten, bu saatten sonra çıkacak pipiden hayır gelmez" demesi epey güldürdü hepimizi. Sağlıklı olsun yeter demekle beraber gönlümde yatan dişi aslan hep bir kızdı :) Hoş, özellikle son günlerde yaşanılan kürtaj ve sezaryen tartışmalarıyla kadının gitgide erkeklerin belirleyip, seçtiği hayatı yaşamaktan sorumlu, ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü bir ülkede kız bebek olarak doğmak ne kadar iyi bir şey bilemiyorum gerçi... Düşündükçe kızım için şimdiden endişelenmiyor da değilim ama ne yapalım, zaman çok daha iç açıcı şeyler getirir diye umut ediyorum.
Yavaş yavaş çok az az da olsa hareketleri hissetmeye başladım. Daha ziyade içimde küçük bir japon balığı dolaşıyormuş gibi bir his. Şimdilik bu kadarı da yeter ileride nasılsa bol bol tekme tokat girişecek göbişime :)
16. haftada iştahımdan oldukça şikayetçiydim ama 17. haftada hastalığım yüzünden yemek yiyemedim dolayısıyla da zayıfladım. 58 kiloyu görmüşken cumartesi doktor kontrolünde 56 çıktım. Yani hala hamile kaldığım kilodayım. Hızlı kilo alıyorum diye üzülmeyeceğim artık. Bir kez daha anladım ki en önemlisi ikimizin sağlığı...
Çok az kaldı 24 Haziran'da tatile çıkıyoruz. Dün yazlıkta babişle deniz sezonunu açtık. Suyun hala epey soğuk olması sebebiyle zorlansak da az da olsa alışınca keyfini çıkardık. Ancak hamilelik döneminde insanın vücuduyla barışık olmasının çok da kolay bir şey olmadığını şimdiden deneyimledim diyebilirim. Kolay çatlayan ve varis oluşan bir vücudum olduğundan pek de şanslılardan sayılmam sanırım. Neyse ne diyoruz sağlık olsunnn...

21 Mayıs 2012 Pazartesi

16.Hafta

   16. hafta demek, 4. ay demek. Bahsedilene göre doğal olarak hamileliğin en keyifli zamanları...İlk 3 ay bulantılar, yorgunluk ve uykusuzluk hali, yani vücudun hamileliğe alışma sürecinden, son 3 ay da artık ağırlaşmaya başlayıp, hareket kabiliyetinin kısıtlanması vd. durumlardan sıkıntılı geçiyor. Keyfini çıkaracağımız en güzel zaman 3 ayın bitimiyle başlayan, 6. ay sonuna kadar devam eden süreç. Aynı zamanda, keyifli ve bol yemeli bir süreç :) Dikkatli olup en azından fazla hamur işi ve tatlı tüketmekten kaçınmak ve bol su içip yürümek gerekiyor.

   Beni bu aralar en çok rahatsız eden nefes alamamak. Burnum alerjiden dolayı tıkalı. Buna bir de özellikle 16. haftadan itibaren iyice artan kan basıncından dolayı oluşan tıkanıklık da eklenmiş olabilir. Çok zorlanıyorum. En ufak fiziksel aktivite nefes nefese kalmama yol açıyor, bu da beni ileriki aylar için endişelendiriyor. Nihayet KBB doktoruna gittim. Alfasid, Flixonase, Otrivine ve sinüs temizleyici kit kullanmamı istedi. Ancak temizleyici kit hariç diğer üç ilaç prospektüse göre hamilelere pek de önerilmiyor ama kendi doktorum da onay verince kullanmak şart oldu. Umarım bir sıkıntı doğmaz. Herşeyden daha önemli tek bir şey oluyor, o da içimde günden güne büyüyen o hayat.

   Göbiş gitgide büyüyor, günlük pantolonlarıma sığmakta zorlanmakla beraber bariz bir hamilelik görüntüsü yok. Biraz kilo almış gibiyim, 2 kilo kadar. Erken olduğunu düşünüyordum ama normalmiş, yine de dikkat etmek gerek.

   Bebişin hareket ettiğini hala hissedemedim. Doktorlara göre normal, çevremdeki eski hamilelere kıyaslarsam geç :) Beklemeye devam...

   Onun dışında duygusal inişler çıkışlar devam ediyor, yorgunluk hali de...Devamlı ilgi istiyorum. Mümkün mü? Değil tabii :)

   Bir de hamilelik yogasına başlamak hevesindeyim ama imkan olacak mı bilmiyorum .Zaten hep yoga yapmayı isterdim ama bir türlü denk gelmemiş, hep bir şeyler çıkmıştı. Bu da sebep olur diye umuyorum.

   Bebiş için henüz hiç kıyafet almadım. Bir ay daha almayı da düşünmüyorum. Ama bebek ve hamilelik ile ilgili kitapları, müzikleri çok araştırıyorum. Baby Mozart, Baby Vivaldi gibi bebeğin, sağlıklı gelişimine katkı sağlayacak, ritim duygusuna, müzik kulağına sahip olmasına yardımcı olacağı düşünülen, bunun için derlenmiş albümler var.
Kitap olarak dikkatimi en çok çekenler ise ;
Bebek Bakım Sorunlarına Mucize Çözümler / Melinda Blau-Tracy Hogg
Hamilelik, Doğum ve Bebek Bakımı / Ayşe Öner
Mahallenin En Mutlu Bebeği / Harvey Karp
ve tabii ki
Hafta Hafta Hamilelik Yogası ve Meditasyon / Neslihan İskit

Bugünlük bu kadar....

Merhaba

Bu blogta başka şeylerden bahsetmek istiyorum bebeğim, günlük hayat hayatımız, gelişim, değişim sürecimiz...